ÖTEKİ KADIN
Sanki bir masal dünyasında yaşamış gibiyim, kendi kendimi kandırarak, sevildiğimi sanarak, uyandım oysa… Masal değil gerçek, çok acı ama gerçek. Sana karşı bütün duygularım öldü anne, gerçekten öldü. Bundan sonraki hayatımın hiçbir anında belirleyici olamayacaksın. Sen anne olarak sevilmeyi, sayılmayı, değerli olmayı hak etmiyorsun,’ diye düşündü.
Annesi, ‘Tamam kızım bana anne deme! Sorun değil. Seni rahatlatacaksa deme. Yeter ki sen kendini iyi hisset. Deme yavrum deme… Adımla çağır istersen, Fidan de hiç sorun değil, incinmem inan ki… Yeter ki sen kendini iyi hisset.
’Seher birden irkildi. ‘Nasıl olur bu? Ben sadece düşünüyordum; ama annem duymuş, demek ki konuşmuşum, bana cevap verdiğine göre. Hem de hiç beklemediğim tarzda. Yoksa düşündüğümü zannettiğim zamanlar aslında konuşuyor muydum? Ben deliriyor muyum acaba?’ Annesine baktı kaskatı yüzüyle karşısında duruyordu. Yok, bu duygusuz kadın duymuş olsaydı yüz ifadesi değişirdi. Herhalde ben hayal gördüm. Gerçekte konuşmadım, konuştuğumu sandım. Annem de konuşmadı ben onu da konuştu zannettim. Anne gibi davranmasını istediğim için beynim bana oyun oynadı mutlaka öyle oldu.’